Vergi Müfettişleri Vakfı

Duyurular 16.08.2017


VERGİ CENNETİ Mİ? CEHENNEMİ Mİ? - IV

"KDV ve ÖTV yönünden değerlendirme-2016"

 

 

Bir önceki yazımızda, 2016 yılı Genel Bütçe Gelirleri/Vergi Gelirleri içindeki  kurumlar vergisi rakamları dikkate alınarak, kurumlar vergisi mükelleflerinin ödediği vergi tutarları analiz edilmiştir.

Bu kez; 2016 yılı Genel Bütçe Gelirleri/Vergi Gelirleri içindeki  KDV ve ÖTV rakamları dikkate alınarak, dolaylı vergilere ilişkin değerlendirmelere yer verilmiştir.

I-Toplam Vergi Gelirleri (2016) içinde Katma Değer Vergisi ve Özel Tüketim Vergisi:

2016 yılı Genel Bütçe Gelirleri 536.723.660 milyar lira olup; bu gelirlerin 458.657.754 milyar liralık kısmını vergi gelirleri oluşturmaktadır. Toplam vergi gelirleri içinde yer alan KDV ve ÖTV   rakamları ise aşağıya çıkarılmıştır:

 

Dahilde Alınan Mal ve Hizmet Vergisi   : 191.294.144 (bin TL)

-Dahilde KDV                                         :   53.985.980

-ÖTV                                                         : 120.367.689

+Petrol ve Doğalgaz Ürünleri                 :  56.296.381

+Motorlu Taşıt Araçları                           :  18.872.549

+Alkollü İçkiler                                         :    7.903.644

+Tütün Mamulleri                                    :  32.235.133

+Diğerleri                                                  : xxx     

-BSMV                                                     :  11.067.447

-Şans Oyunları                                        :        899.970

-Özel İletişim Vergisi                               :    4.975.809

Uluslararası Ticaret ve Muamelelerden Alınan Vergi:  85.964.112 (bin TL)

-Gümrük Vergileri                                    :    9.040.642

-İthalattan Alınan KDV                          :  76.576.578

xx

xx

xx

Yukarıdaki tabloya baktığımızda;

-458.657.754 milyar liralık toplam vergi gelirlerinin, (53.985.980 + 76.576.578 =) 130.562.558 milyar lirasını Katma Değer Vergisi (Dahilde ve İthalattan Alınan)  oluşturmaktadır. Buna göre; katma değer vergisinin toplam vergi gelirleri içindeki payı (130.562.558 / 458.657.754 =) yaklaşık 0,28 olmaktadır.

-Yine; toplam vergi gelirlerinin 120.367.689 milyar liralık  kısmını Özel Tüketim Vergisi oluşturmaktadır. Buna göre; özel tüketim vergisinin toplam vergi gelirleri içindeki payı (120.367.689 / 458.657.754 =) yaklaşık 0,26 olmaktadır.

-Öte yandan; Dahilde Alınan Mal ve Hizmet  Vergisi ile Uluslararası Ticaret ve Muamelelerden Alınan Vergi toplamı (191.294.144 + 85.964.112 =) 277.258.256 milyar lira olup; toplam vergi gelirleri içindeki payının (277.258.256 /458.657.754 =) yaklaşık 0,60 olduğu görülmektedir.

Bir başka anlatımla, toplam vergi gelirleri içinde;

-KDV ‘nin payı  % 28

-ÖTV ‘nin payı  % 26

-Sadece KDV + ÖTV ‘nin payı % 55

-Petrol ve Doğalgaz Ürünlerinden Alınan ÖTV ‘nin payı % 12

-Alkollü İçkiler ve Tütün Mamullerinden Alınan ÖTV ‘nin payı % 9

-Dahilde Alınan Mal ve Hizmet  Vergisi (KDV, ÖTV, BSMV, Şans Oyunları Vergisi, Özel İletişim Vergisi) ile Uluslararası Ticaret ve Muamelelerden Alınan Vergi (Gümrük Vergisi, KDV, Diğer Dış Tic. Vergileri) toplamının payı % 60

Olarak görülmektedir.

II- Dolaylı/ Dolaysız Vergiler yönünden değerlendirme:

2016 yılında gerçekleşen vergi tahsilatının 458.657.754 milyar toplam vergi gelirinin 150.176.545 milyar lira olan yüzde 32,7 oranındaki bir bölümünü gelir, kar ve mülkiyet üzerinden alınan dolaysız vergiler oluşturmuştur. Toplam vergi gelirinin 308.481.209 milyar lira olan yüzde 67,3 ‘ünü ise vatandaşların tüketimini oluşturan mal ve hizmetler üzerinden, fiyatın içinde, kaynağından kesilen dolaylı vergiler oluşturmuştur. Söz konusu rakamlar dan anlaşılacağı üzere; ülkemizde toplanan vergiler içinde tüketim vergileri ağırlıktadır. Buna karşılık, gelir üzerinden alınan dolaysız vergilerin toplam vergi gelirleri içindeki payı düşüktür.

Son günlerin tartışma konularından olan dolaylı-dolaysız vergiler ayrımı, artık sokaktaki vatandaşında ilgisini çeker hale gelmiştir. Zira, dolaylı vergiler, verginin eşitlik ilkesine aykırılık oluşturmaktadır.

Peki, dolaylı-dolaysız vergiler nedir?

Dolaylı vergiler, mal ve hizmet kullanımından kaynaklanan, yükümlüsü önceden bilinmeyen vergilerdir.  Bu tür vergilerde vergi mükellefi ile ödeyicisi farklıdır. (KDV, ÖTV gibi.)

Dolaysız vergiler ise; mükellefi ile ödeyicisinin aynı olduğu kişi ve kurumlardan elde ettikleri gelir düzeyine göre alınan vergilerdir. Vergi mükellefi, vergi yükünü başkasına yansıtma imkanı bulamamaktadır. (Gelir-kurumlar vergisi gibi.)

Tüm dünya dolaysız vergilere daha çok önem vermektedir. Dolaylı vergilerin toplam vergi gelirlerinin içindeki payı OECD ülkelerinde ortalama % 35-46 arasındadır. Ülkemizde ise toplanan her 100 Liralık verginin yaklaşık 67 Lirası dolaylı vergilerden oluşmaktadır. Kayıt dışı ekonominin büyüklüğü ile dolaylı vergiler arasında doğru yönlü bir ilişki söz konusudur. Yüksek kayıt dışılığa sahip bir ekonomide oluşan gelir açığı, dolaylı vergilere yüklenilmek suretiyle giderilmeye çalışılmaktadır. Ancak, bu durum adaletsizliğe yol açtığından, orta vadede önlem alınmadığında sosyal barışı bozucu etki yaratmaktadır.

Esasen, dolaysız vergiler dolaylı vergilere göre daha adil bir vergilemeye imkan sağlamaktadır. Şöyle ki; dolaysız vergiler gelir üzerinden alındığından, vergi adaletini sağlamada etkindir.

Buna karşılık, dolaylı vergiler aksine bir yapıya sahiptir. Dolaylı vergiler herkesten eşit oranda alınır. Bu durum, vergi adaletini bozucu etki yapar. Zira; dolaylı vergilerin uygulandığı mal ve hizmetlerin düşük gelirlilerin bütçesindeki payı, yüksek gelire sahip olanlara göre daha fazla olmaktadır. Bu durum, vergi yükünün sabit, düşük ve dar gelirlilerin üzerine kalmasına yol açmaktadır. Dolayısıyla az kazanandan daha çok, çok kazanandan daha az vergi alınması durumu ortaya çıkmaktadır. Örneğin; gelir düzeyi yüksek bir şahsın pahalı ve lüks arabasına aldığı yakıta ödediği vergi ile gelir düzeyi düşük veya sabit gelirli şahsın sıradan otomobiline aldığı yakıt için ödediği vergi aynı olmaktadır. Gelir düzeyi düşük insanlar tütün mamulleri, akaryakıt, iletişim gibi pek çok mal ve hizmet için yüksek meblağlarda vergi ödemek zorunda kalmaktadır. Diğer yandan, hem tüketicileri ve üreticileri kayıt dışılığa itmektedir. Netice de, kaş yapılırken göz çıkarılmaktadır.

III- Genel Değerlendirme:

Üst bölümde görüleceği üzere; toplam vergi gelirlerinin yüzde 32,7 oranındaki bir bölümünü gelir, kar ve mülkiyet üzerinden alınan dolaysız vergiler; buna karşılık, yüzde 67,3 ‘ünü vatandaşların tüketimini oluşturan mal ve hizmetler üzerinden, fiyatın içinde, kaynağından kesilen dolaylı vergiler oluşturmuştur. Bu durum, OECD ve AB ülkeleri ortalamasına göre oldukça yüksektir.

Daha önceki yazılarımızda belirtildiği üzere; gelir vergisi mükelleflerinin ödediği ortalama verginin neredeyse asgari ücretli kadar olduğu ve yine kurumlar vergisi mükelleflerinin ödediği ortalama verginin düşüklüğü dikkate alındığında; varılan sonuç, dolaylı vergilerin sıradan vatandaşlar için (özellikle sabit ve dar gelirli) vergi cehennemi olduğudur. Kaldı ki; bazı gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin işle ilgili olmayan şahsi harcamalarını gider olarak yazabildiği ve ödemiş olduğu dolaylı vergileri indirim yoluyla telafi ettiği gerçeği de (Ülkemizde inceleme oranı yüzde iki dir.) dikkate alındığında, tablo daha da vahim olabilmektedir.

Bu nedenle; ülkemiz açısından bu yapıyı değiştirecek düzenlemelerin cesaretle yapılması gerekmektedir. Özellikle, sistem dışında olan kazançları, sisteme dahil edecek düzenlemelere ihtiyaç duyulmaktadır. Yapılması gereken düzenlemelere ilişkin öneri ve görüşlere ayrıntılı olarak, sonraki yazılarda yer verilecektir.

 

Bir sonraki yazı

"NACE 6'lı faaliyet kodlarına göre gelir vergisi matrahları (örnekleme)""

VERGİ MÜFETTİŞLERİ VAKFI

NOT: Konularla ilgili görüş ve önerilerinizi gönderebilirsiniz.

bilgi@vmv.org.tr